Gaziemir Mutlu Son

Gaziemir Mutlu Son

Coşkuımı gizlemeye çalışarak ona, ilk izlenimlerimin

pozitif yönde olması için eve gidip giyinmemin belki de daha iyi

olacağını anımsattım. Gaziemir Mutlu Son 

Fakat hanımefendi Cole buna karşı çıktı, takdim edileceğim

beyefendilerin beğenilerinin, sersem hanımların güzelliklerini

ortaya çıkarmak yerine, daha çok bozup üstünü örtmek için

kullandıkları herhangi bir göz kamaştırıcılık, kıyafet veya süsle

etkilenmeyecek kadar üstün olduklarını anlattı. Kıdemli

şehvet düşkünleri bu tür şeylere en büyük aşağılamaları

yöneltirlerdi, onlar için yalnızca saf ve organik güzellikler

geçerliydi. Nefes benizli, yavan, boyalı bir düşesi bırakıp, her

vakit için yanağından kan damlayan, sağlıklı, sıkı etli, köylü

bir hizmetçiyi tercih edebilirlerdi. Bana erişince, tabiat benim

için yeterince uğraşmış, son çareyi yapaylıkta aramaktan

üstün kılmıştı beni. Hanımefendi Cole, öyle özel bir gecede,

çıplaklıktan daha uygun bir elbise olamayacağını da ekledi.

Eğitmenimin bu mevzularda çok iyi bir yargıç bulunduğunu

Gaziemir Mutlu Son 

düşündüm, egemenliği altına girmemek elde değildi. Kadın

Cole’a nazaran bazılarının zevkin inceliği, bazılarının ise ahlak

bozukluğu diye nitelendirdiği tüm o tadı anlamış olurına uysalca

boyun eğilmeliydi. Memnun ederek kazanç elde eden bir kızın Gaziemir Mutlu Son 

görevi bu iki görüş içinde seçim yapmak değildi, ancakitaat etmeliydi. Ben bu yararlı derslerle aydınlanırken çay

servisi yapıldı ve geri gelen genç bayanlar da bize katıldı.

Oldukça karışık bir söyleşi, sevinç ve eğlenceden sonra,

içlerinden biri toplantı saatinden önce zamanımız olduğunu

görünce, her birinin yaşam öyküsünde kızlığı ilk defa

kadınlıkla değişmiş olduğu o önemli dönüm noktasını anlatarak

diğerlerini eğlendirmesini önerdi. Öneri kabul edildi amaBayan Cole bir sınırlama koydu. Kendisi yaşı dolayısıyla;

bense sözde bakireliğimden ötürü anlatmaktan mazur

görülecektik. Bu bana bir ayrıcalık sağladı ve bu eğlence

fikrini ortaya atan kızın başlaması istendi.

Adı Emily’di, sarı saçlı bir kızdı ve bence bacakları çok

güzeldi fakat tombullukları, titiz güzellik yargıçlarınca aranan

o narin incelik önyargısına ters düşüyordu. Tarifsiz

güzellikteki gözleri maviydi. Görmüş olduğum en muntazam ve beyaz

bir takım dişi örten ağzı ve dudaklarından daha sevimlisini gör‐

memiştim. Emily anlatmaya başladı.